Braille alfabesi sayesinde okula gidebilen ve eğitim hayatına devam eden pek çok kişi bulunmaktadır. Onun yanı sıra hayatın içinde yer alan pek çok davranışı görmeseler dahi kişilerin Braille alfabesi ile yapabilmesi mümkündür. Son zamanlarda pek çok engelli vatandaşlarımızın sorunlarına eğilme ve toplumda onların da bir yeri olduğunu fark ettirmek adına yapılan pek çok etkinlik ve kampanya engelli vatandaşlarımıza olan hassasiyeti ve duyarlılığı daha da arttırmış, onların da pek çok aktiviteyi başka birinin yardımı olmadan yapabilmelerine olanak sağlamıştır. Bugün bu sayede pek çok kamu alanlarında ve kafelerde bu alfabe kullanılmakta olup engelli kişilere kolaylıklar sunulmaktadır.
Braille alfabesinin icadı, 1821 yılına kadar uzanmaktadır. Alfabeyi keşfeden kişi Louis Braille’nin kendisinin de görme engelli olması bu icadı mümkün kılan en önemli özellikti. Louis Braille daha 4 yaşında iken babasının atölyesinde meydana gelen bir kaza sonucunda sol gözünü kaybetmiş ve zamanla diğer gözüne de yayılan iltihap yüzünden sağ gözünü de kısa sürede kaybetmesi Braille’nin hayatını da zorlaştırmıştı. Sonrasında bu şekilde hayata tutunmayı sağlayan Braille, 7 yaşındayken Jacques Palluy adında bir eğitimciden almış olduğu eğitimle işitsel yeteneklerini geliştirmiştir. Sonrasında kendisine eğitim veren bu kişi tarafından normal bir okula gönderilmesi,
Braille alfabesi sembolleri, braille hücreleri içerisinde üç nokta içeren iki paralel sıra düzeninde kabartılmış altı noktadan oluşur. Noktaların yerleri 1-6 arası sayı ile tanımlanır. Hücre, alfabenin bir harfini temsil etmekdedir.
Braille alfabesi rakamları alt kısımda yer alan şekildeki gibidir;
Braille alfabesi noktalama işaretleri alt kısımda yer alan şekildeki gibidir;
Braillenin hem yeni bilgiler öğrenmesine hem de buradaki zorluklarla nasıl başa çıkacağına dair kafasında planların şekillenmesine sebep olmuştur. Sonrasında askeri kodlama sisteminden yola çıkarak geliştirmiş olduğu alfabe diğer görme engelliler için olan alfabeden daha kullanışlı ve kolay olması açısından dikkat çekmiş ve kısa zamanda bu durum yayılmıştır. Bugün kullanılan 12 noktalı alfabe Braille’nin keşfettiği görme engelli alfabesi olarak da bilinmektedir.
Braille alfabesi yazımı, harflerin ve noktalama işaretlerinin bir dikdörtgen üzerinde yer alan iki sütun üzerindeki noktaların yukarıdan aşağıya doğru kabartılmış şekilde yazılması ile oluşmaktadır. 6 noktadan oluşan kombinasyonlarda her sütunda yer alan bir noktanın ya da birkaç noktanın dolu veya işaretli olması sayesinde okuma gerçekleştirilir. Bu sayede 26 farklı kombinasyona sahip olan alfabenin 64 tane farklı kombinasyonu bulunabilmektedir. Bu sebepten dolayı Braille alfabesi ile sadece yazı değil aynı zamanda noktalama işaretleri dahi kolaylıkla gösterilebilir. Oldukça basit ve temel bir mantığa sahip olan bu alfabe sayesinde pek çok görme engelli kişi rahatlıkla okuyabilmekte ve kendi işlerinin pek çoğunu bu sayede halledebilmektedirler.
Braille alfabesinin hazırlanması aslında oldukça kolaydır. Bu alfabe sayesinde okuma konusunda istediğiniz gibi metinler hazırlayabilir ve okuma yapabilirsiniz. Braille alfabesi ile yazı yazmak isteyen kişilerin edinmeleri gereken en önemli şey, bir kalem ya da bir çividir. Kalem ya da çivi yardımı ile kâğıt veya karton zemin üzerine kabartmalı bir şekilde sütunlara metinleri oturtmaktır. Ancak Braille alfabesinden tam bir verim alınmak isteniyorsa bu alfabe ile hazırlanacak olan okuma materyallerinin Braille Alfabesi Tableti olarak bilinen plastikten ya da metalden yapılan boş zeminin kullanılması daha verimli bir sonuç elde edilmesini sağlar. Şablona benzeyen bu tablet sayesinde okuma işlemleri oldukça kolay bir hale gelecektir.